Karadeniz’in kent merkezine nüfus ettiği, deniz ile dağ arasında sıkışmış ve bu sıkışmışlığın içerisinde kendi dinamiklerini ortaya çıkarmış bir kent Zonguldak. Geçmişte kömür ile var olmuş; bugün ise kömürün bıraktığı mirası ortaya çıkararak kendini tekrar var etmeye hazır…
Bu dönüşümün başlangıç noktası olarak kömür ile denizin buluştuğu yer olan limanı kabul etmek yanlış olmayacaktır. Yıllarca kömürün taşınması için kullanılan Zonguldak Limanı süreç içerisinde değişime uğramış ve bir çöküntü alan haline gelmiştir. Tarihsel süreçte önemli bir rol üstlenen bu limanın halk tarafından rahatlıkla kullanılamaması dönüşüm vaktinin geldiğinin temel göstergesidir.
Bu anlamda projenin üstlendiği rol Zonguldaklılar ile kıyıyı tekrar bir araya getirmektir. Valilikten başlayan kıyı bandında yapılacak yeni düzenlemeler ile yaya sürekliliğini ve kentlinin kıyıya erişimini sağlamak temel amaçtır.
Valilik ve tünel arasında yer yer iskeleler kullanılarak denizle karanın ara kesitinde yürüyüş alanları oluşturulmuş ve kentten denize doğru ve kıyı boyunca yaya yolları önerilmiştir. Bu sürekliliğin içerisinde kullanıcıların suya temas edebileceği yeni alanlar yaratılmış ve bu alanların 24 saat aktif kullanımını sağlayacak ticari mekanlar önerilmiştir.
Şüphesiz ki halk arasında çekek olarak adlandırılan küçük balıkçı teknelerinin yanaştığı ve bakımlarının yapıldığı alanlar bugün büyük oranda işlevlerini kaybetmiştir. Bu alanlar atıl konumlarıyla kentlinin suya temasını da engellemektedir. Proje; bu tür mekanların tekrar gözden geçirilerek kentlinin rahatlıkla kullanabileceği bir dönüşümü vaad etmektedir. Bahsi geçen çekek mekanlarının geçici kullanım amaçlı düzenlenmesinin yanında kıyı boyunca sosyal ve ticari işlevler bir araya getirilerek canlı ve hayat dolu bir kıyı bandı oluşturması düşünülmüştür.
Proje Ofisi: ASMA, SMAG, MDESİGN
Proje Ekibi: Ali Sinan, Hasan Okan Çetin, Murat Memlük , Dinçer Dönmez, Elif Yılmaz, Mehmet Çıkrık, Nehir Biçer, Nuran Özkam, Okan Mutlu Akpınar